18 Nisan Perşembe

recherche

>EĞİTİM ÖĞRETİM>ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME>

ÖĞRENCİ YAZDIĞI PROBLEMİN ÇÖZÜMÜNÜ SINIFTA ANLATACAK

Değişmez bir ifade vardır. “ İşlemleri yapabiliyorum da problemleri anlamıyorum.”
Doğru. İşlemin kuralı bilinir, dikkat edilerek yapılırsa sonuca ulaşılır. Problem öyle mi? Çeşit çeşit problem var. Problemi okuyacaksınız, soruş şekline göre düşüneceksiniz. Çözeceksiniz. Hangi birine göre düşünmeli?

Bu cümleler sadece birer söz. Çünkü problem çözmek de aynı işlem yapmak kadar basit. Bunun için başlangıç çok önemli. Yani, problemi çözmek için adım atılacak yolları öğrenmek, kabul etmek ve üşenmeden uygulamak.

Önce, bir problemi çözerken nelere dikkat etmeli, nasıl davranmalıyız?

Yaşantımızda karşılaştığımız bir problemi çözerken düşünürüz, çözüm planı yaparız. Aynı şekilde matematik problemini de çözerken planlı olmalıyız ve düşünmemiz gerekir. Düşünmek önemlidir diyorum çünkü insanoğlu az düşünüp ezber kurallarla işi yürütmekten veya kopyalamaktan yana oluyor çoğunlukla. O zaman karşısına çıkan farklı farklı problemleri çözmek zor geliyor. Anlamakta güçlük çekiyor. “ Problem çözmek zor.” diyor. Her geçen gün kaçıyor. Dev gibi büyütüyor gözünde.

Bütün bu olumsuzluklara karşı okul olarak biz ne yapıyoruz? Sizlerle bunu paylaşmak istiyorum.

2. ve 3. sınıflarda, daha sonra da 1. sınıfların katılacağı bir proje başlattık. “HER ÖĞRENCİ, KENDİ YAZDIĞI PROBLEMİN ÇÖZÜMÜNÜ SINIFTA ANLATACAK.” Yani problemi anlatan öğretmen pozisyonunda olacak. Problemi kavratabilmek için örnekler verecek, şema çizecek. Arkadaşlarından gelen soruları cevaplayacak.

Öğrenci bunu nasıl yapacak? İlk paragraflarda “ temel , başlangıç “ demiştim. Öğrenci, daha başında bu önemli noktalara dikkat ederek öğretmenliğine başlayacak. Şöyle:

Problemi tahtaya yazacak ve okuyacak. Neler verilmiş, bizden neyi bulmamızı istiyor, vurgularıyla tahtaya “ verilenleri ve istenenleri ” yazacak. Gerekiyorsa problemin şemasını çizecek. Sonra çözümüne geçecek.

Yaptığı her işlemi niçin yaptığını vurgulayacak, yani ispatlayacak. Biliyorsunuz matematiksel düşüncenin temelinde ispatlamak vardır. İşlemin sonucunda ne bulduğunu, sonucun birimini muhakkak yazacak. “ Muhakkak ” diyorum çünkü yazmazsa sınıftan tepki gelecek.
Bu çalışmalarla öğrenci, bir problemi anlatma rahatlığını yaşayacak, ispatlayabilme güvenini taşıyacak. Problemin çözümünde nelere dikkat edilmesi gerektiğini vurgularken kendisi de problem çözümündeki önemli adımları içselleştirmiş olacak. Düşünebilme yeteneğini geliştirecek.

Bu çalışmaları okulumuzda başlattık. Geçen hafta üçüncü sınıflarımızda yapılan sunum şöyleydi;

Öğrenci problemi tahtaya yazdı. Şema çizerek problemin çözümünü görselleştirdi ve anlattı. Problem çözüm kurallarına uyarak problemi çözdü. Dinleyen herkes eminim anladı. Arkasından da ne oldu biliyor musunuz? Elde edilen sonuca göre, geçen yıl öğrenilen kesir konusu ile ilgili bilgiyi hatırlatıcı soru soruldu, cevaplandı. Arkasından başka bir soru daha soruldu. Yani beyin fırtınası yapıldı. Bu soruların cevaplarını sadece problemi çözen öğrenci düşünmedi, bütün sınıf düşündü. Bilgiler hatırlandı, tazelendi. Tahtadaki öğretmen ( öğrenci ) hem güvenli hem de heyecanlı olarak dersini tamamladı.

Bu çalışmalar yıl boyunca devam edecek. Her öğrenci, ürettiği problemini sınıfta kalkıp anlatacak. Öğrencilerimiz neler kazanacak?

• Problem yazma becerisi gelişecek, farklı soruş şekilleri ile problemi ifade edecek.
• Poblem çözerken kendine güveni artacak.
• Öğrenci öğretmenlik rolünü üstlenince, bir problemin çözümünde beklenen davranışların her zaman uygulaması gerektiğini de öğrenecek.
• Matematikte oluşturduğu düşünme tembelliğini bırakacak.

Yapacağımız bu çalışmalarla öğrencilerimizin matematik dersinde daha aktif olacaklarına inanıyoruz. Hoşça kalın, sağlıklı kalın diyorum.


Nesrin HEYİK
Ölçme ve Değerlendirmeden Sorumlu Öğretmen